Facebook

LinkedIn

Copyright 2019 Limon Kreatif.
Tüm Hakları Saklıdır.

8:30 - 18.30

Çalışma Saatlerimiz Hafta İçi

0 (216) 504 07 00(Pbx)

Bir Telefon Kadar Yakındayız

Facebook

Twitter

Menu
 

Author: ekesimsek

Burak Saygılı

[vc_row triangle_shape="no"][vc_column width="1/4"][vc_single_image image="3215" img_size="large" title="Av. Burak Saygılı"][/vc_column][vc_column width="3/4"][vc_column_text]"2018 yılında Hacettepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden mezun oldu. 2020 yılında avukatlık stajını tamamladı. 2021 yılı itibari ile İstanbul Barosuna bağlı olarak Eke&Şimşek International Law&Consultancy firmasında avukat olarak görev almaktadır. Yoğunlaştığı; Ticaret Hukuku, Rekabet Hukuku, Fikri ve Sınai Haklar Hukuku ve KVKK alanlarında çalışmalarını sürdürmektedir. İyi seviyede İngilizce yetkinliğe sahip olup, avukatlık, hukuki danışmanlık ve eğitim hizmetlerine devam etmektedir."  [/vc_column_text][vc_empty_space height="40px"][/vc_column][/vc_row][vc_row triangle_shape="no"][vc_column][vc_column_text] İletişime Geç [/vc_column_text][vc_empty_space][contact-form-7 id="691"][vc_empty_space][/vc_column][/vc_row]...

Okumaya Devam Et

Özel Evrakta Sahtecilik

Özel Evrakta (Belgede) Sahtecilik Nedir? (TCK 207)

Özel belgede sahtecilik suçu “Kamu Güvenine Karşı Suçlar” bölümünde yer almaktadır. Özel Belgede Sahtecilik suçuna Türk Ceza Kanunu’nun 207 ve devamı maddelerinde yer verilmiştir.

Bu suça ilişkin verilecek ceza; “güven” ve “inanılırlık” kavramlarını korumaktadır.

Özel evrakta (belgede) sahtecilik, yazılı, okunabilir ve hukuki bir değere sahip özel bir belgenin sahte olarak düzenlenmesi, değiştirilmesi veya kullanılması fiilleridir. Özel evrakta sahtecilik suçu ile resmi evrakta sahtecilik suçu arasındaki en önemli fark suçun konusu olan belgenin birisinde resmi belge, diğerinde özel belge olmasıdır. Resmi belgeyi düzenleme yetkisi, kendisine görevi çerçevesinde yetki verilen kamu görevlisine aittir. Özel belge ise herkes tarafından düzenlenebilen daha çok kişiler arasındaki ilişkilerde kullanılan belgelerdir.

Özel Belgede (Evrakta) Sahtecilik Suçu Nasıl İşlenir?

TCK 207. maddede düzenlenen özel evrakta sahtecilik, üç farklı seçimlik hareketle kasten işlenebilen bir suçtur:

  • Özel bir belgenin sahte olarak düzenlenip kullanılması,
  • Gerçek bir özel belgenin başkalarını aldatacak şekilde değiştirilerek kullanılması,
  • Sahte olduğunu bilerek özel belge kullanma.

Yukarıdaki üç seçimlik hareketten herhangi birinin işlenmesiyle özel belgede sahtecilik suçu oluşur. Yukarıdaki üç eylemin, aynı fail tarafından ayrı ayrı zamanlarda, fakat aynı özel belgeyle işlenmesi halinde de faile tek bir ceza verilir.

İcra Hukukunda Davalar

GÖREV VE YETKİ KURALLARI

İcra davalarını incelemeden önce İcra Hukukundaki görev ve yetki kurallarına değinmekte fayda olacaktır.

İlamsız icra takibi, icra dairesine verilecek takip talebiyle başlar. Görevli merci, icra dairesidir. Alacağın miktarı ne olursa olsun ilamsız icra takiplerinde icra dairesi görevlidir.

Yetki kavramından icra takibinin hangi yerdeki icra dairesinde açılacağı anlaşılmaktadır. İcra Hukukunda genel yetki kurallarında Hukuk Muhakemeleri Kanunu madde 5-19’daki yetki kuralları, ilamsız icra takiplerinde kıyasen uygulanmaktadır (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu Esas No: 2017/19-902 Karar No: 2018/973).

HMK madde 447/II gereğince “Mevzuatta yürürlükten kaldırılan 18/06/1927 tarihli ve 1086 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununa yapılan yollamalar, Hukuk Muhakemeleri Kanununun bu hükümlerinin karşılığı olan maddelerine yapılmış sayılır.” Bu nedenle Hukuk Muhakemeleri Kanunu’ndaki genel yetki ve özel yetki kuralları, genel haciz yoluyla takip için de geçerlidir. Farklı olarak; Sözleşmeden kaynaklanan alacaklar için sözleşmenin yapıldığı icra dairesi de yetkilidir (m. 50/I).

İlamsız icra takiplerinde genel yetki kurallarına göre yetkili icra dairesi, borçlunun yerleşim yerindeki icra dairesidir. Dolayısıyla kesin hüküm bulunmayan hallerde ilamsız takipte borçlunun takip tarihindeki ikametgahının bulunduğu yer icra dairesi yetkilidir.

Türkiye’de yerleşim yeri bulunmayanlar hakkında genel yetkili icra dairesi, davalının Türkiye’deki mutat meskeninin bulunduğu yer mahkemesidir. Ancak, diğer özel yetki hâlleri saklı kalmak üzere, malvarlığı haklarına ilişkin dava, uyuşmazlık konusu malvarlığı unsurunun bulunduğu yerde de açılabilir.

Sözleşmeden doğan para borçlarına ilişkin icra takiplerinde, sözleşmenin ifa edileceği yer icra dairesinde de takip başlatılabilir. İfa yeri tarafların açık veya kapalı iradelerine göre belirlenir. Sözleşmede ifa yeri belirtilmemiş ise kanuni ifa yerine başvurulur. İcra takibi sözleşmeden kaynaklı bir para borcu ise ve sözleşmede aksine bir madde yok ise para borcu alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde ödenir. Bu durumlarda icra takibinin başlatılacağı yetkili icra dairesi alacaklının yerleşim yeridir. Diğer tüm sözleşmeden kaynaklanan icra takiplerinde, sözleşmenin yapıldığı yer icra dairesi yetkilidir.

Haksız fiilden doğan davalarda, haksız fiilin işlendiği veya zararın meydana geldiği yahut gelme ihtimalinin bulunduğu yer ya da zarar görenin yerleşim yeri mahkemesi de yetkilidir.

Bunlar kesin yetki kuralı olmadığından taraflar icra dairesinin yetkisi hakkında yetki sözleşmesi yapabilir. Yetki sözleşmesi HMK madde 17’de düzenlenmiştir ve kıyasen uygulanır. Tacirler veya kamu tüzel kişileri, aralarında doğmuş veya doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında, bir veya birden fazla icra dairesini sözleşmeyle yetkili kılabilirler. Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça icra takibi sadece sözleşmeyle belirlenen bu icra dairelerinde açılır.

İlamlı icra takibinde ise yetki kuralları ilamsız icra takibinden farklıdır. İlamlı icra takibinde alacaklı, Türkiye’nin herhangi bir yer icra dairesine başvurabilir. Borçlu ilamlı icrada yetki itirazında bulunamaz.

Rekabet Hukukunun Optik Ürünler Sektörüne Yansımaları

Bilindiği üzere, Rekabetin Korunması Hakkında Kanunun ( “Kanun” ) Kapsam başlıklı 2.maddesi, Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde mal ve hizmet piyasalarında faaliyet gösteren firmaları bu piyasaları etkileyen firmalardan ayrı tutmamış, Türkiye merkezli olmayan ve Türk mevzuatına göre kurulmamış olsa bile Türkiye sınırları içindeki rekabeti etkileyebilen firmaları da kendi bünyesinde değerlendirmeye almaya yönelik şekilde düzenlenmiştir.

 

Rekabet Kurumu ( “Kurum” ) ülke çapındaki ekonomi ve ekonomik sorunlar ile bir bütün olarak ilgilenmekte ise de optik sektörünü kurala bağlayan bir kamu kurumu olmadığı için optik sektöründe yaşanılan gelişmeleri, kendilerine taşındığı kadarıyla veya resen tahkikata konu ettiği kadarıyla, takip edebilmektedir. Bu noktada gerek sektörde faaliyet gösteren firmaların sayısının çok fazla olmaması bu yüzden de sektörden firmalara yansıyan payların yüksek olması, gerekse bir tedarik zinciri içinde üretici, dağıtıcı ve satıcı olarak konumlanan aktörlerin olmasından dolayı da Kurum sektöre aşina olarak soruşturma ve kovuşturmaları tetkik etmektedir.

 

Bu ifadelerden anlaşılması gereken ise şudur: Her ne kadar ülkemiz özelinde  yahut dünya genelinde kendi ülkesinden bağımsız, yabancı ülke mevzuatına göre kurulmuş bir firma söz konusu ise de özellikle Türkiye sınırları içinde optik sektöründe faaliyet gösteren bu firma Türk Rekabet Hukuku mevzuatına tabi kılınacaktır.

 

Şayet bu kanuna ve mevzuata aykırı davranan firma ya da şahıslar bir şikayet maruz kalırlarsa  ve eğer şikayet incelemeye şayan bulunur ise bu durumda bahse konu edilen firöa ya da şahıslar  Kurum tarafından resen soruşturmaya tabi tutulacak ve neticesinde rekabeti ihlal ettiği/edebileceği davranışları tespit edilir ise firmanın savunması talep edilecek ve nihayetinde Kurum’un verdiği karar ile idari para cezası da alabilecektir.

 

Diğer yandan tartışılması gereken bir diğer husus ise gerek AR-GE, gerekse optik sektöründe kullanılan ürünlerin (kontak lens, kontak lens solüsyonu, gözlük camı vb.) niteliği gereği, yerli firmalar yabancı sermayeli firmalar ile yarışabilme motivasyonu bakımından daha geridedir. Kanımca bu husus şöyle ifade edilebir.

 

Bu noktada yerli firmaların yaptığı imalatın tasarımı ve markalaşması konularında devletin yerli firmalara, destekler vermesinin ve/veya yabancı sermayeli firmalara karşı kotalar konulmasının rekabeti bir başka şekilde baltalayacağı da söz konusu olabilir Bu minvalde yerli firmalar ile yabancı sermayeli firmaların eşit bir şekilde sektörde yarışabilmesinin önünü açacak yasal düzenlemelerin yapılması son derece faydalı olacaktır kanaatindeyim.

Duyurular

[vc_row triangle_shape="no"][vc_column][vc_column_text] Dernek Genel Kurul Toplantıları, Bildirim ve Beyannameleri   24.07.2020   BASIN AÇIKLAMASI     7244 sayılı Yeni Koronavirüs (Covıd-19) Salgınının Ekonomik ve Sosyal Hayata Etkilerinin Azaltılması Hakkında Kanun İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunda dernekler tarafından verilecek bildirim ve beyannameler ile dernek genel kurul toplantılarının 31/7/2020 tarihine kadar erteleneceği, bu sürenin 3 aya kadar İçişleri Bakanınca uzatılabileceği hükmüne istinaden söz konusu süre Bakanlık Makamının 24.07.2020 tarihli ve 4720 sayılı Oluru 31.10.2020 tarihine kadar uzatılmıştır. Bu kapsamda; Dernek beyanname ve bildirimlerinin 31.10.2020 tarihine kadar bildirilmesi, Şubesi bulunmayan dernekler ile dernek şubelerince yapılması gereken genel kurul toplantılarının 31.10.2020 tarihinden sonra 30 gün içinde yapılması, Şubesi bulunan derneklerin ise şube genel kurul...

Okumaya Devam Et

Oğuz Çelik

[vc_row triangle_shape="no"][vc_column width="1/4"][vc_single_image image="2869" img_size="large" title="Av. Oğuz Çelik"][/vc_column][vc_column width="3/4"][vc_column_text]Oğuz Çelik. 1992 yılında Çanakkale’de doğdu. 2010 yılında Maltepe Askeri Lisesi’nden mezun olmasını müteakip Kara Harp Okulu’nda edinmiş olduğu üç yıllık askeri disiplin, görev ahlakı ve Endüstri Mühendisliği eğitiminin formasyonu ile birlikte 2014 yılında Kırıkkale Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde eğitim ve öğrenim hayatını devam ettirdi. 2018 yılında Hukuk Fakültesi’nden mezun oldu. Hukuk Fakültesi’nde edindiği temel hukuk dersleri sayesinde, hukukun teorik bilgisini güçlü bir akademik başarı ile edinerek özel olarak Rekabet Hukuku, FIDIC Sözleşmeleri, Şirketler Hukuku, Bilişim Hukuku, Startup Hukuku, Yapay Zeka ve Robot Hukuku ve Kripto Paralar ve Blockchain teknolojisi kapsamında oluşmaya başlayan...

Okumaya Devam Et

Yalçın Eke

[vc_row triangle_shape="no"][vc_column width="1/4"][vc_single_image image="2791" img_size="large" title="Av. Yalçın Eke"][/vc_column][vc_column width="3/4"][vc_column_text]Yalçın Eke. 1943 yılında Kayseri’de doğdu. İstanbul Erkek Lisesi’nden mezuniyetini müteakip 1968 yılında İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden mezun oldu. Mesleğinin ilk yıllarında serbest avukat olarak çalışan Eke, 1994 yılında Eke&Şimşek International Law&Consultancy kurucu ortağı olarak mesleğine devam etmiş olup, 48 yıllık bir avukattır. Evli ve iki çocuk babasıdır.[/vc_column_text][vc_empty_space height="40px"][/vc_column][/vc_row][vc_row triangle_shape="no"][vc_column][vc_column_text] İletişime Geç [/vc_column_text][vc_empty_space][contact-form-7 id="691"][vc_empty_space][/vc_column][/vc_row]...

Okumaya Devam Et

Suat Şimşek

[vc_row triangle_shape="no"][vc_column width="1/4"][vc_single_image image="2788" img_size="large" title="Av. Suat Şimşek"][/vc_column][vc_column width="3/4"][vc_column_text]Avukat, eğitmen, yazar, gurme, rehber ve gezgin. 19 Ocak 1973 tarihinde Berlin’de doğdu.1995 yılında İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesinden mezun oldu. Üniversite yıllarında, İstanbul Defterdarlığında ve Maliye Bakanlığı Baş Hukuk Müşavirliği ve Muhakemat Genel Müdürlüğü’ne bağlı olarak İstanbul Muhakemat Müdürlüğünde görev yaptı. 1997 yılında aynı üniversitede Mali Hukuk alanında Yüksek Lisans çalışmasını tamamladı.   1995 yılında Eke&Şimşek International Law&Consultancy firmasının yönetici ortağı olan Şimşek, yerli ve yabancı birçok şirketin, dünyanın birçok metropolünde, Uluslararası Tahkim Mahkemelerindeki uyuşmazlıklarının hallinde avukat ve danışman olarak görev aldı. Özellikle Vergi ve İdare Hukuku alanında birçok ödülün sahibidir.   Halen İstanbul Barosuna bağlı...

Okumaya Devam Et

İş ve Sosyal Güvenlik Hukuku

İŞ VE SOSYAL GÜVENLİK HUKUKU Büromuz İş Hukuku mevzuatını yakından takip ederek değişikliklere entegre olmuş kadrosuyla; işçi-işveren arasındaki ilişkilerin düzenlenmesi, iş hukukunun uygulanmasından doğan tazminatlar, sözleşmelerin hazırlanması, iş sağlığı ve güvenliği, çalışma süreleri ve iş ilişkisinden doğan her türlü uyuşmazlık hakkında danışmanlık ve avukatlık hizmeti vermektedir. İş kazası ve iş kazasından doğan tazminat davaları Kıdem ve ihbar tazminatlarının ve ücret alacaklarının tahsili Sendikal faaliyetlerle ilgili ihtilafların çözülmesi Mobing ve kötü niyet tazminatlarına ilişkin davaların açılması ve takibi İşçi ve işverenlerin hakları konusunda danışmanlık hizmeti ...

Okumaya Devam Et

İnsan Hakları Hukuku

Hukuk Büromuz iç hukuk yollarının tüketilmesiyle hak kayıplarının tam manasıyla giderilemediği durumlarda, uluslararası anlamda hukuki hak arama yolları ve başvuru mekanizmalarının işletilmesi açısından müvekkillerine hizmet sağlamaktadır. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine bireysel başvuruların yapılması İnsan Hakları Sözleşmesi ve ek protokollerine ve diğer uluslararası insan hakları sözleşmelerinin ihlallerine yönelik her türlü hukuki koruma ve destek ...

Okumaya Devam Et