Facebook

LinkedIn

Copyright 2019 Limon Kreatif.
Tüm Hakları Saklıdır.

8:30 - 18.30

Çalışma Saatlerimiz Hafta İçi

0 (216) 504 07 00(Pbx)

Bir Telefon Kadar Yakındayız

Facebook

Twitter

Menu
 

Blog

Blog Yazıları

İcra Hukukunda Davalar

GÖREV VE YETKİ KURALLARI

İcra davalarını incelemeden önce İcra Hukukundaki görev ve yetki kurallarına değinmekte fayda olacaktır.

İlamsız icra takibi, icra dairesine verilecek takip talebiyle başlar. Görevli merci, icra dairesidir. Alacağın miktarı ne olursa olsun ilamsız icra takiplerinde icra dairesi görevlidir.

Yetki kavramından icra takibinin hangi yerdeki icra dairesinde açılacağı anlaşılmaktadır. İcra Hukukunda genel yetki kurallarında Hukuk Muhakemeleri Kanunu madde 5-19’daki yetki kuralları, ilamsız icra takiplerinde kıyasen uygulanmaktadır (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu Esas No: 2017/19-902 Karar No: 2018/973).

HMK madde 447/II gereğince “Mevzuatta yürürlükten kaldırılan 18/06/1927 tarihli ve 1086 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununa yapılan yollamalar, Hukuk Muhakemeleri Kanununun bu hükümlerinin karşılığı olan maddelerine yapılmış sayılır.” Bu nedenle Hukuk Muhakemeleri Kanunu’ndaki genel yetki ve özel yetki kuralları, genel haciz yoluyla takip için de geçerlidir. Farklı olarak; Sözleşmeden kaynaklanan alacaklar için sözleşmenin yapıldığı icra dairesi de yetkilidir (m. 50/I).

İlamsız icra takiplerinde genel yetki kurallarına göre yetkili icra dairesi, borçlunun yerleşim yerindeki icra dairesidir. Dolayısıyla kesin hüküm bulunmayan hallerde ilamsız takipte borçlunun takip tarihindeki ikametgahının bulunduğu yer icra dairesi yetkilidir.

Türkiye’de yerleşim yeri bulunmayanlar hakkında genel yetkili icra dairesi, davalının Türkiye’deki mutat meskeninin bulunduğu yer mahkemesidir. Ancak, diğer özel yetki hâlleri saklı kalmak üzere, malvarlığı haklarına ilişkin dava, uyuşmazlık konusu malvarlığı unsurunun bulunduğu yerde de açılabilir.

Sözleşmeden doğan para borçlarına ilişkin icra takiplerinde, sözleşmenin ifa edileceği yer icra dairesinde de takip başlatılabilir. İfa yeri tarafların açık veya kapalı iradelerine göre belirlenir. Sözleşmede ifa yeri belirtilmemiş ise kanuni ifa yerine başvurulur. İcra takibi sözleşmeden kaynaklı bir para borcu ise ve sözleşmede aksine bir madde yok ise para borcu alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde ödenir. Bu durumlarda icra takibinin başlatılacağı yetkili icra dairesi alacaklının yerleşim yeridir. Diğer tüm sözleşmeden kaynaklanan icra takiplerinde, sözleşmenin yapıldığı yer icra dairesi yetkilidir.

Haksız fiilden doğan davalarda, haksız fiilin işlendiği veya zararın meydana geldiği yahut gelme ihtimalinin bulunduğu yer ya da zarar görenin yerleşim yeri mahkemesi de yetkilidir.

Bunlar kesin yetki kuralı olmadığından taraflar icra dairesinin yetkisi hakkında yetki sözleşmesi yapabilir. Yetki sözleşmesi HMK madde 17’de düzenlenmiştir ve kıyasen uygulanır. Tacirler veya kamu tüzel kişileri, aralarında doğmuş veya doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında, bir veya birden fazla icra dairesini sözleşmeyle yetkili kılabilirler. Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça icra takibi sadece sözleşmeyle belirlenen bu icra dairelerinde açılır.

İlamlı icra takibinde ise yetki kuralları ilamsız icra takibinden farklıdır. İlamlı icra takibinde alacaklı, Türkiye’nin herhangi bir yer icra dairesine başvurabilir. Borçlu ilamlı icrada yetki itirazında bulunamaz.

Rekabet Hukukunun Optik Ürünler Sektörüne Yansımaları

Bilindiği üzere, Rekabetin Korunması Hakkında Kanunun ( “Kanun” ) Kapsam başlıklı 2.maddesi, Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde mal ve hizmet piyasalarında faaliyet gösteren firmaları bu piyasaları etkileyen firmalardan ayrı tutmamış, Türkiye merkezli olmayan ve Türk mevzuatına göre kurulmamış olsa bile Türkiye sınırları içindeki rekabeti etkileyebilen firmaları da kendi bünyesinde değerlendirmeye almaya yönelik şekilde düzenlenmiştir.

 

Rekabet Kurumu ( “Kurum” ) ülke çapındaki ekonomi ve ekonomik sorunlar ile bir bütün olarak ilgilenmekte ise de optik sektörünü kurala bağlayan bir kamu kurumu olmadığı için optik sektöründe yaşanılan gelişmeleri, kendilerine taşındığı kadarıyla veya resen tahkikata konu ettiği kadarıyla, takip edebilmektedir. Bu noktada gerek sektörde faaliyet gösteren firmaların sayısının çok fazla olmaması bu yüzden de sektörden firmalara yansıyan payların yüksek olması, gerekse bir tedarik zinciri içinde üretici, dağıtıcı ve satıcı olarak konumlanan aktörlerin olmasından dolayı da Kurum sektöre aşina olarak soruşturma ve kovuşturmaları tetkik etmektedir.

 

Bu ifadelerden anlaşılması gereken ise şudur: Her ne kadar ülkemiz özelinde  yahut dünya genelinde kendi ülkesinden bağımsız, yabancı ülke mevzuatına göre kurulmuş bir firma söz konusu ise de özellikle Türkiye sınırları içinde optik sektöründe faaliyet gösteren bu firma Türk Rekabet Hukuku mevzuatına tabi kılınacaktır.

 

Şayet bu kanuna ve mevzuata aykırı davranan firma ya da şahıslar bir şikayet maruz kalırlarsa  ve eğer şikayet incelemeye şayan bulunur ise bu durumda bahse konu edilen firöa ya da şahıslar  Kurum tarafından resen soruşturmaya tabi tutulacak ve neticesinde rekabeti ihlal ettiği/edebileceği davranışları tespit edilir ise firmanın savunması talep edilecek ve nihayetinde Kurum’un verdiği karar ile idari para cezası da alabilecektir.

 

Diğer yandan tartışılması gereken bir diğer husus ise gerek AR-GE, gerekse optik sektöründe kullanılan ürünlerin (kontak lens, kontak lens solüsyonu, gözlük camı vb.) niteliği gereği, yerli firmalar yabancı sermayeli firmalar ile yarışabilme motivasyonu bakımından daha geridedir. Kanımca bu husus şöyle ifade edilebir.

 

Bu noktada yerli firmaların yaptığı imalatın tasarımı ve markalaşması konularında devletin yerli firmalara, destekler vermesinin ve/veya yabancı sermayeli firmalara karşı kotalar konulmasının rekabeti bir başka şekilde baltalayacağı da söz konusu olabilir Bu minvalde yerli firmalar ile yabancı sermayeli firmaların eşit bir şekilde sektörde yarışabilmesinin önünü açacak yasal düzenlemelerin yapılması son derece faydalı olacaktır kanaatindeyim.

İş ve Sosyal Güvenlik Hukuku

İŞ VE SOSYAL GÜVENLİK HUKUKU

Büromuz İş Hukuku mevzuatını yakından takip ederek değişikliklere entegre olmuş kadrosuyla; işçi-işveren arasındaki ilişkilerin düzenlenmesi, iş hukukunun uygulanmasından doğan tazminatlar, sözleşmelerin hazırlanması, iş sağlığı ve güvenliği, çalışma süreleri ve iş ilişkisinden doğan her türlü uyuşmazlık hakkında danışmanlık ve avukatlık hizmeti vermektedir.

İş kazası ve iş kazasından doğan tazminat davaları
Kıdem ve ihbar tazminatlarının ve ücret alacaklarının tahsili
Sendikal faaliyetlerle ilgili ihtilafların çözülmesi
Mobing ve kötü niyet tazminatlarına ilişkin davaların açılması ve takibi
İşçi ve işverenlerin hakları konusunda danışmanlık hizmeti
İş sözleşmelerinin hazırlanması ve sözleşmelerin feshinden doğan ihtilaflar
Toplu iş sözleşmesi taslaklarının hazırlanması ve müzakere
Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunundan doğan ihtilaflar
Sigortalılığın tespiti davaları ve diğer davalar
Grev ve lokavt sürecinde müzakerelerin yürütülmesi ve danışmanlık

İnsan Hakları Hukuku

Hukuk Büromuz iç hukuk yollarının tüketilmesiyle hak kayıplarının tam manasıyla giderilemediği durumlarda, uluslararası anlamda hukuki hak arama yolları ve başvuru mekanizmalarının işletilmesi açısından müvekkillerine hizmet sağlamaktadır.

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine bireysel başvuruların yapılması
İnsan Hakları Sözleşmesi ve ek protokollerine ve diğer uluslararası insan hakları sözleşmelerinin ihlallerine yönelik her türlü hukuki koruma ve destek

Sigorta Hizmetleri

Sigorta hukuku alanında kaza, zarar, sorumluluk, taşıma, kredi ve finansal riskler, sağlık, emeklilik ve hayat sigortası konularında faaliyet gösteren sigorta şirketleri ve sigorta reasürans şirketlerine, sigortalı ve diğer poliçe lehtarlarına çeşitli hizmetler sunmaktadır.

Sigorta hukuku alanında şu hizmetleri sunmaktayız:

Sigorta ile ilgili alacak tazminat talebi ve sözleşmelerden kaynaklanan hukuki uyuşmazlıklar,
Kasko, havacılık ve deniz Sigortası,
Yönetici ve memur sorumlulukları,
Hatalar ve ihmaller,
Sigortacılık alanına ilişkin idari kurumların uyguladıkları işlemlere yönelik gerekli hukuki başvurular ve takibi,
Hayat ve maluliyet Sigortası,
Tıbbi Uygulama Hatası,
Ferdi Kazalar,
Mal ve diğer tazminatlar,
Halefiyet.

İcra ve İflas Hukuku

İCRA VE İFLAS HUKUKU

Hukuk Büromuz İcra ve İflas Hukuku alanındaki güncel değişiklikleri gözeterek, şahıs ve kurum icra işlemlerinin gerçekleştirilmesi ve bu işlemlerin takibi alanında hizmet vermektedir.

Her türden icra takibinin başlatılması ve yürütülmesi
İtirazın iptali ve istihkak davaları ve takibi
Haciz ve ihtiyati haciz işlemleri
Bankaların kredi sözleşmelerinden doğan ihtilafların çözümlenmesi
İflas erteleme
İhalenin feshi davaları
Alacakların tahsilinin dava aşamasında önce sulh yoluyla çözümlenmesi
İflas ertelemesi için iyileştirme projelerinin yapılması ve şirketlerin yeniden yapılandırılması konusunda danışmanlık hizmetleri

Enerji Sektörüne Yönelik Hizmetleri

ENERJİ SEKTÖRÜNE YÖNELİK HİZMETLER

Türkiye, yakın geçmişte enerji piyasasını kamunun yanı sıra yerli ve yabancı özel sermaye yatırımlarına da açmak suretiyle liberalleştirdiğinden ötürü, piyasaya pek çok yeni oyuncu giriş yapmış ve bunların faaliyetleri düzenleme ve denetime tabi tutulmuştur. Liberalleşme, doğal kaynaklar, arz&talep, karbon emisyonu, yenilenebilir enerji, serbest piyasa uygulamaları, otorite tarafından yenilenen mevzuat gibi konular Türkiye’de yatırım yapmayı planlayan uluslararası firmalar için danışmanlık gerektiren konular arasındadır.

Kurumumuz ilgili kanunlardaki değişiklikleri sürekli olarak takip etmekte, kanunları açıkları, problemleri ve çözüm yapıları ile ilgili detaylı olarak analiz etmektedir. Ulusal ve uluslararası firmalara yukarıda bahsi geçen hususlarda danışmanlık hizmetlerini vermekte olan Büromuz, tecrübeli ve donanımlı bir ekibe sahiptir. Aşağıda Enerji hukuku ile ilgili hizmet verdiğimiz temel konu başlıkları yer almaktadır.

Enerji sözleşmeleri
Türbin sözleşmeleri
Enerji projeleri ile ilgili birleşme devralma süreçleri
Enerji projelerinde kamulaştırma ve özelleştirme
Yatırım uyuşmazlıkları çözümü
İlgili kurumlardan ruhsat, lisans ve onay çıkartılma sürecinin takibi
Elektrik, Doğalgaz ve Güneş ,Rüzgar , Jeotermal Enerjisi ile ilgili regülasyonlara ait hukuki danışmanlık
Enerji projelerinin finansmanına yönelik hukuki danışmanlık
EPDK lisans ve lisans tadil süreçleri
Enerji ile ilgili tüketici davaları
Enerji kaçakçılığı ve hırsızlığı ile ilgili cezai mevzuat
Enerji şirketleri arasındaki rekabetten kaynaklanan hukuki sorunlar

Tüketici Hukuku

Hukuk Büromuz Tüketici Hukuku ve ilgili mevzuat bakımından uyuşmazlıkları en kısa sürede ve müvekkil yararına olacak şekilde çözmeyi hedeflemiş ve değişimleri yakından takip eden kadrosuyla Tüketici Hukuku alanında avukatlık hizmeti, danışmanlık hizmeti ve eğitimler vermektedir.

Tüketici Hakem Heyetlerinde ve Tüketici Mahkemelerinde görülen dava ve uyuşmazlıkların takibi
Tüketici uyuşmazlıklarının tüketici mevzuatı çerçevesinde müvekkil menfaatlerine uygun çözümü için hukuki danışmanlık verilmesi
Mesafeli satımlar ile ilgili olarak alt yapı ve sözleşmelerin hazırlanması
Şirketlerin faaliyet alanlarına giren konularda gerekli sertifika ve belgelerin alınması konusunda danışmanlık hizmeti verilmesi

Hukuk Bilinci Eğitimleri

Hukuk bir bilim olarak yazılı bir kültürü gerektirir. Verilen teklifler, gönderilen emaillar, proje yapan firmalarda proje sırasında gerçekleşen işlerin kayıt altına alınması, müşteri onaylarının imzalı olarak alınması, müşteriden kaynaklanan hususların yazılı belgeye dönüştürülmesi, proje yaptıran firmalarda firmanın yapmadığı işlerin bildirimi vb. birçok şirketiçi aksiyon hukuk bilinci ile gerçekleştirilmelidir.

Hukuk bilinci eğitimi, şirketin müşteri ile temas kuran tüm birimlerindeki çalışan ve yöneticilere yönelik olarak terzi usulü hazırlanan ve böylelikle firmanın kendisine özel konularını da kapsayan bir şekilde gerçekleştirilmektedir. Bu eğitimlerin interaktif olması grubun kendi sinerjisinden de yararlanabilmesini sağlamaktadır.

Bilişim Hukuku

Kişi hak ve özgürlüklerinin televizyon, internet, radyo, gazete, dergi vs. medya kanalları ile ihlal edilebilmesi, kişilerle ilgili yalan haberlerin yapılması, izinsiz ve özel hayata ilişkin yazı, yorum ve fotoğraflara ya da görüntülere yer verilmesi, hakaret içerikli haber, yorum ya da sair yayınların yapılması artık sıkça karşılaşılan sorunlardır. Kişilerin medya ya da bilişim araçlarının mağduru olması ya da bu araçlarla işlenen suçlarla ilgili olarak isnatlarla karşılaşması mümkün olabilmektedir. Hukuk Büromuz Bilişim Hukuku alanında müvekkillerinin mağduriyetlerini gidermek için yetkin kadrosuyla titizlikle çalışmaktadır.

Bilişim suçları
Maddi ve manevi tazminat davaları
Medya yoluyla hakaret, iftira, suç isnadı suçları
Kişisel verilerin korunmasına ilişkin suçlar
Özel hayatın gizliğinin ihlal edilmesi suçları
Haberleşmenin gizliğinin ihlal edilmesi
Bilgisayar programları ve internet üzerinden yayınlarla ilgili telif hakkı uyuşmazlıklarını çözümü
İnternet üzerinden mal ve hizmet satan şirketlere yönelik danışmanlık hizmetleri
Lisans, bakım, kiralama, eğitim, emanet anlaşmaları vb. birçok farklı bilişim ile ilgili sözleşmenin hazırlanması