Facebook

LinkedIn

Copyright 2019 Limon Kreatif.
Tüm Hakları Saklıdır.

8:30 - 18.30

Çalışma Saatlerimiz Hafta İçi

0 (216) 504 07 00(Pbx)

Bir Telefon Kadar Yakındayız

Facebook

Twitter

Menu
 

Author: ekesimsek

Özel Evrakta Sahtecilik

Özel Evrakta (Belgede) Sahtecilik Nedir? (TCK 207)

Özel belgede sahtecilik suçu “Kamu Güvenine Karşı Suçlar” bölümünde yer almaktadır. Özel Belgede Sahtecilik suçuna Türk Ceza Kanunu’nun 207 ve devamı maddelerinde yer verilmiştir.

Bu suça ilişkin verilecek ceza; “güven” ve “inanılırlık” kavramlarını korumaktadır.

Özel evrakta (belgede) sahtecilik, yazılı, okunabilir ve hukuki bir değere sahip özel bir belgenin sahte olarak düzenlenmesi, değiştirilmesi veya kullanılması fiilleridir. Özel evrakta sahtecilik suçu ile resmi evrakta sahtecilik suçu arasındaki en önemli fark suçun konusu olan belgenin birisinde resmi belge, diğerinde özel belge olmasıdır. Resmi belgeyi düzenleme yetkisi, kendisine görevi çerçevesinde yetki verilen kamu görevlisine aittir. Özel belge ise herkes tarafından düzenlenebilen daha çok kişiler arasındaki ilişkilerde kullanılan belgelerdir.

Özel Belgede (Evrakta) Sahtecilik Suçu Nasıl İşlenir?

TCK 207. maddede düzenlenen özel evrakta sahtecilik, üç farklı seçimlik hareketle kasten işlenebilen bir suçtur:

  • Özel bir belgenin sahte olarak düzenlenip kullanılması,
  • Gerçek bir özel belgenin başkalarını aldatacak şekilde değiştirilerek kullanılması,
  • Sahte olduğunu bilerek özel belge kullanma.

Yukarıdaki üç seçimlik hareketten herhangi birinin işlenmesiyle özel belgede sahtecilik suçu oluşur. Yukarıdaki üç eylemin, aynı fail tarafından ayrı ayrı zamanlarda, fakat aynı özel belgeyle işlenmesi halinde de faile tek bir ceza verilir.

İcra Hukukunda Davalar

GÖREV VE YETKİ KURALLARI

İcra davalarını incelemeden önce İcra Hukukundaki görev ve yetki kurallarına değinmekte fayda olacaktır.

İlamsız icra takibi, icra dairesine verilecek takip talebiyle başlar. Görevli merci, icra dairesidir. Alacağın miktarı ne olursa olsun ilamsız icra takiplerinde icra dairesi görevlidir.

Yetki kavramından icra takibinin hangi yerdeki icra dairesinde açılacağı anlaşılmaktadır. İcra Hukukunda genel yetki kurallarında Hukuk Muhakemeleri Kanunu madde 5-19’daki yetki kuralları, ilamsız icra takiplerinde kıyasen uygulanmaktadır (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu Esas No: 2017/19-902 Karar No: 2018/973).

HMK madde 447/II gereğince “Mevzuatta yürürlükten kaldırılan 18/06/1927 tarihli ve 1086 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununa yapılan yollamalar, Hukuk Muhakemeleri Kanununun bu hükümlerinin karşılığı olan maddelerine yapılmış sayılır.” Bu nedenle Hukuk Muhakemeleri Kanunu’ndaki genel yetki ve özel yetki kuralları, genel haciz yoluyla takip için de geçerlidir. Farklı olarak; Sözleşmeden kaynaklanan alacaklar için sözleşmenin yapıldığı icra dairesi de yetkilidir (m. 50/I).

İlamsız icra takiplerinde genel yetki kurallarına göre yetkili icra dairesi, borçlunun yerleşim yerindeki icra dairesidir. Dolayısıyla kesin hüküm bulunmayan hallerde ilamsız takipte borçlunun takip tarihindeki ikametgahının bulunduğu yer icra dairesi yetkilidir.

Türkiye’de yerleşim yeri bulunmayanlar hakkında genel yetkili icra dairesi, davalının Türkiye’deki mutat meskeninin bulunduğu yer mahkemesidir. Ancak, diğer özel yetki hâlleri saklı kalmak üzere, malvarlığı haklarına ilişkin dava, uyuşmazlık konusu malvarlığı unsurunun bulunduğu yerde de açılabilir.

Sözleşmeden doğan para borçlarına ilişkin icra takiplerinde, sözleşmenin ifa edileceği yer icra dairesinde de takip başlatılabilir. İfa yeri tarafların açık veya kapalı iradelerine göre belirlenir. Sözleşmede ifa yeri belirtilmemiş ise kanuni ifa yerine başvurulur. İcra takibi sözleşmeden kaynaklı bir para borcu ise ve sözleşmede aksine bir madde yok ise para borcu alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde ödenir. Bu durumlarda icra takibinin başlatılacağı yetkili icra dairesi alacaklının yerleşim yeridir. Diğer tüm sözleşmeden kaynaklanan icra takiplerinde, sözleşmenin yapıldığı yer icra dairesi yetkilidir.

Haksız fiilden doğan davalarda, haksız fiilin işlendiği veya zararın meydana geldiği yahut gelme ihtimalinin bulunduğu yer ya da zarar görenin yerleşim yeri mahkemesi de yetkilidir.

Bunlar kesin yetki kuralı olmadığından taraflar icra dairesinin yetkisi hakkında yetki sözleşmesi yapabilir. Yetki sözleşmesi HMK madde 17’de düzenlenmiştir ve kıyasen uygulanır. Tacirler veya kamu tüzel kişileri, aralarında doğmuş veya doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında, bir veya birden fazla icra dairesini sözleşmeyle yetkili kılabilirler. Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça icra takibi sadece sözleşmeyle belirlenen bu icra dairelerinde açılır.

İlamlı icra takibinde ise yetki kuralları ilamsız icra takibinden farklıdır. İlamlı icra takibinde alacaklı, Türkiye’nin herhangi bir yer icra dairesine başvurabilir. Borçlu ilamlı icrada yetki itirazında bulunamaz.

Rekabet Hukukunun Optik Ürünler Sektörüne Yansımaları

Bilindiği üzere, Rekabetin Korunması Hakkında Kanunun ( “Kanun” ) Kapsam başlıklı 2.maddesi, Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde mal ve hizmet piyasalarında faaliyet gösteren firmaları bu piyasaları etkileyen firmalardan ayrı tutmamış, Türkiye merkezli olmayan ve Türk mevzuatına göre kurulmamış olsa bile Türkiye sınırları içindeki rekabeti etkileyebilen firmaları da kendi bünyesinde değerlendirmeye almaya yönelik şekilde düzenlenmiştir.

 

Rekabet Kurumu ( “Kurum” ) ülke çapındaki ekonomi ve ekonomik sorunlar ile bir bütün olarak ilgilenmekte ise de optik sektörünü kurala bağlayan bir kamu kurumu olmadığı için optik sektöründe yaşanılan gelişmeleri, kendilerine taşındığı kadarıyla veya resen tahkikata konu ettiği kadarıyla, takip edebilmektedir. Bu noktada gerek sektörde faaliyet gösteren firmaların sayısının çok fazla olmaması bu yüzden de sektörden firmalara yansıyan payların yüksek olması, gerekse bir tedarik zinciri içinde üretici, dağıtıcı ve satıcı olarak konumlanan aktörlerin olmasından dolayı da Kurum sektöre aşina olarak soruşturma ve kovuşturmaları tetkik etmektedir.

 

Bu ifadelerden anlaşılması gereken ise şudur: Her ne kadar ülkemiz özelinde  yahut dünya genelinde kendi ülkesinden bağımsız, yabancı ülke mevzuatına göre kurulmuş bir firma söz konusu ise de özellikle Türkiye sınırları içinde optik sektöründe faaliyet gösteren bu firma Türk Rekabet Hukuku mevzuatına tabi kılınacaktır.

 

Şayet bu kanuna ve mevzuata aykırı davranan firma ya da şahıslar bir şikayet maruz kalırlarsa  ve eğer şikayet incelemeye şayan bulunur ise bu durumda bahse konu edilen firöa ya da şahıslar  Kurum tarafından resen soruşturmaya tabi tutulacak ve neticesinde rekabeti ihlal ettiği/edebileceği davranışları tespit edilir ise firmanın savunması talep edilecek ve nihayetinde Kurum’un verdiği karar ile idari para cezası da alabilecektir.

 

Diğer yandan tartışılması gereken bir diğer husus ise gerek AR-GE, gerekse optik sektöründe kullanılan ürünlerin (kontak lens, kontak lens solüsyonu, gözlük camı vb.) niteliği gereği, yerli firmalar yabancı sermayeli firmalar ile yarışabilme motivasyonu bakımından daha geridedir. Kanımca bu husus şöyle ifade edilebir.

 

Bu noktada yerli firmaların yaptığı imalatın tasarımı ve markalaşması konularında devletin yerli firmalara, destekler vermesinin ve/veya yabancı sermayeli firmalara karşı kotalar konulmasının rekabeti bir başka şekilde baltalayacağı da söz konusu olabilir Bu minvalde yerli firmalar ile yabancı sermayeli firmaların eşit bir şekilde sektörde yarışabilmesinin önünü açacak yasal düzenlemelerin yapılması son derece faydalı olacaktır kanaatindeyim.

İş ve Sosyal Güvenlik Hukuku

İŞ VE SOSYAL GÜVENLİK HUKUKU Büromuz İş Hukuku mevzuatını yakından takip ederek değişikliklere entegre olmuş kadrosuyla; işçi-işveren arasındaki ilişkilerin düzenlenmesi, iş hukukunun uygulanmasından doğan tazminatlar, sözleşmelerin hazırlanması, iş sağlığı ve güvenliği, çalışma süreleri ve iş ilişkisinden doğan her türlü uyuşmazlık hakkında danışmanlık ve avukatlık hizmeti vermektedir. İş kazası ve iş kazasından doğan tazminat davaları Kıdem ve ihbar tazminatlarının ve ücret alacaklarının tahsili Sendikal faaliyetlerle ilgili ihtilafların çözülmesi Mobing ve kötü niyet tazminatlarına ilişkin davaların açılması ve takibi İşçi ve işverenlerin hakları konusunda danışmanlık hizmeti ...

Okumaya Devam Et

İnsan Hakları Hukuku

Hukuk Büromuz iç hukuk yollarının tüketilmesiyle hak kayıplarının tam manasıyla giderilemediği durumlarda, uluslararası anlamda hukuki hak arama yolları ve başvuru mekanizmalarının işletilmesi açısından müvekkillerine hizmet sağlamaktadır. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine bireysel başvuruların yapılması İnsan Hakları Sözleşmesi ve ek protokollerine ve diğer uluslararası insan hakları sözleşmelerinin ihlallerine yönelik her türlü hukuki koruma ve destek ...

Okumaya Devam Et

Sigorta Hizmetleri

Sigorta hukuku alanında kaza, zarar, sorumluluk, taşıma, kredi ve finansal riskler, sağlık, emeklilik ve hayat sigortası konularında faaliyet gösteren sigorta şirketleri ve sigorta reasürans şirketlerine, sigortalı ve diğer poliçe lehtarlarına çeşitli hizmetler sunmaktadır. Sigorta hukuku alanında şu hizmetleri sunmaktayız: Sigorta ile ilgili alacak tazminat talebi ve sözleşmelerden kaynaklanan hukuki uyuşmazlıklar, Kasko, havacılık ve deniz Sigortası, Yönetici ve memur sorumlulukları, Hatalar ve ihmaller, Sigortacılık alanına ilişkin idari kurumların uyguladıkları işlemlere yönelik gerekli hukuki başvurular ve takibi, Hayat ve maluliyet Sigortası, Tıbbi...

Okumaya Devam Et

İcra ve İflas Hukuku

İCRA VE İFLAS HUKUKU Hukuk Büromuz İcra ve İflas Hukuku alanındaki güncel değişiklikleri gözeterek, şahıs ve kurum icra işlemlerinin gerçekleştirilmesi ve bu işlemlerin takibi alanında hizmet vermektedir. Her türden icra takibinin başlatılması ve yürütülmesi İtirazın iptali ve istihkak davaları ve takibi Haciz ve ihtiyati haciz işlemleri Bankaların kredi sözleşmelerinden doğan ihtilafların çözümlenmesi İflas erteleme İhalenin feshi davaları Alacakların tahsilinin dava aşamasında önce sulh yoluyla çözümlenmesi İflas ertelemesi için iyileştirme projelerinin yapılması ve şirketlerin yeniden yapılandırılması konusunda danışmanlık...

Okumaya Devam Et

Enerji Sektörüne Yönelik Hizmetleri

ENERJİ SEKTÖRÜNE YÖNELİK HİZMETLER Türkiye, yakın geçmişte enerji piyasasını kamunun yanı sıra yerli ve yabancı özel sermaye yatırımlarına da açmak suretiyle liberalleştirdiğinden ötürü, piyasaya pek çok yeni oyuncu giriş yapmış ve bunların faaliyetleri düzenleme ve denetime tabi tutulmuştur. Liberalleşme, doğal kaynaklar, arz&talep, karbon emisyonu, yenilenebilir enerji, serbest piyasa uygulamaları, otorite tarafından yenilenen mevzuat gibi konular Türkiye’de yatırım yapmayı planlayan uluslararası firmalar için danışmanlık gerektiren konular arasındadır. Kurumumuz ilgili kanunlardaki değişiklikleri sürekli olarak takip etmekte, kanunları açıkları, problemleri ve çözüm yapıları ile ilgili detaylı olarak analiz etmektedir. Ulusal ve uluslararası firmalara yukarıda bahsi geçen hususlarda danışmanlık hizmetlerini vermekte olan Büromuz, tecrübeli ve donanımlı...

Okumaya Devam Et

Tüketici Hukuku

Hukuk Büromuz Tüketici Hukuku ve ilgili mevzuat bakımından uyuşmazlıkları en kısa sürede ve müvekkil yararına olacak şekilde çözmeyi hedeflemiş ve değişimleri yakından takip eden kadrosuyla Tüketici Hukuku alanında avukatlık hizmeti, danışmanlık hizmeti ve eğitimler vermektedir. Tüketici Hakem Heyetlerinde ve Tüketici Mahkemelerinde görülen dava ve uyuşmazlıkların takibi Tüketici uyuşmazlıklarının tüketici mevzuatı çerçevesinde müvekkil menfaatlerine uygun çözümü için hukuki danışmanlık verilmesi Mesafeli satımlar ile ilgili olarak alt yapı ve sözleşmelerin hazırlanması Şirketlerin faaliyet alanlarına giren konularda gerekli sertifika ve belgelerin alınması konusunda danışmanlık hizmeti verilmesi ...

Okumaya Devam Et

Hukuk Bilinci Eğitimleri

Hukuk bir bilim olarak yazılı bir kültürü gerektirir. Verilen teklifler, gönderilen emaillar, proje yapan firmalarda proje sırasında gerçekleşen işlerin kayıt altına alınması, müşteri onaylarının imzalı olarak alınması, müşteriden kaynaklanan hususların yazılı belgeye dönüştürülmesi, proje yaptıran firmalarda firmanın yapmadığı işlerin bildirimi vb. birçok şirketiçi aksiyon hukuk bilinci ile gerçekleştirilmelidir. Hukuk bilinci eğitimi, şirketin müşteri ile temas kuran tüm birimlerindeki çalışan ve yöneticilere yönelik olarak terzi usulü hazırlanan ve böylelikle firmanın kendisine özel konularını da kapsayan bir şekilde gerçekleştirilmektedir. Bu eğitimlerin interaktif olması grubun kendi sinerjisinden de yararlanabilmesini sağlamaktadır. ...

Okumaya Devam Et